27 Nisan 2019 Cumartesi

Mexico City Gezisi - 1

Herkese merhaba,

Meksika seyahatimin ilk yazısına yavaştan başlamanın vakti geldi diye düşünüyorum. Tabii geziden önce ulaşım detayını biraz yazmak istiyorum. Çünkü Meksika'ya giderken A380'e binme fırsatım oldu. Uçak gerçekten çok iyiydi. Neyse başlayalım.

İlk olarak sabah 05:00 uçağı ile Air France'ın Türkiye uçuşlarını gerçekleştiren, Joon Air ile 3,5 saatlik bir yolculuk sonucu Paris Charles De Gaulle Havalimanına indik. Aktarma için bekleme süremiz de 4 saat civarıydı. Bu süre uzun gibi gözükebilir ama havalimanı çok büyük ve transfer için tekrar güvenlikten geçiyorsunuz. Bu süreçler en az 1-1,5 saatinizi alıyor. Onun için çok bekleyeceğim diye düşünmeyin. Biraz yürüyüşün ardından Mexico City uçağının olduğu terminale geldik ve her yerde A380'ler görmeye başladık. Neden bu uçak için bu kadar heyecanlıydım? diye soracak olursanız, hani şu 2 katlı uçaklar var ya, heh işte o uçak bu uçak! Fotoğrafı da aşağıda görebilirsiniz. Bu kadar büyük bir şeyin uçabiliyor olması, insanı hayretlere düşürüyor.


Uçağımıza bindik ve 12,5 saatlik uçuşumuza başladık. Daha önce de bu kadar uzun uçtuğum için artık süre beni pek etkilemiyor. Zaman geçiveriyor. Uçağın içini de dolaşmak eğlenceli oldu. 2. kata filan çıktık. Air France hostesleri hayatımda gördüğüm en kibar ve güler yüzlü hosteslerdi. Uçak içi elektronik aksam biraz eskiydi fakat servis, konukseverlik v.b gibi hizmet konularında benden tam puan aldılar. Uçak kalkarken, uçağın kalktığını anlamıyorsunuz bile, havada da hiç sallamıyor. Fakat inerken sanırım pilot yüzünden olacak ki, biraz sert indi. Özetle A380 muhteşem. Bu muhteşem uçağın üretimi de kısa bir süre sonra duracak ve göklerde süzülen tüm A380'ler de yere konduğunda, bu güzel uçak anılarda yaşayacak. Umarım bu süreç bitmeden bir kere daha binme fırsatım olur.  Sabah 5'te başlayan yolculuğumuz 16:30 gibi Mexico City'de son buldu ve şehre ayak bastık.

Pasaport kontrolünde yüzünüze bile bakmıyorlar. Direkt evrakı verin, giriş damganız vurulsun ve Meksika'ya hoş geldiniz :D Bizim hostelimiz şehir merkezi olan Zocalo'ya çok yakındı. Havalimanından neredeyse her yere metro ile ulaşım var. Metro en kolayı ve en ucuzu ;) 1 metro yolculuğu 5 Peso. Aktarmalara filan da ekstra para ödemiyorsunuz. Metroya girdiğinizde, diğer bir çok dünya ülkesinde olduğu gibi tüm hatlara geçebiliyorsunuz. Nedense bizim ülkemizde 50 hat için 50 kere para ödememiz gerekiyor...

Zocalo Meydanı


Zocalo meydanına geldiğimizde hava biraz kararmıştı ama bir anda çok farklı bir dünyaya çıktığınızı görüyorsunuz. Çünkü yolda gelirken, trenden dışarıya baktığınızda farklı bir şehir, merkezde ise bambaşka bir şehir karşınıza çıkıyor. İlk izlenim olarak benim hoşuma gitti. Ardından hostelimize yürüdük ve Check-in işlemlerini tamamladık. Odamıza geçtik. Burada ucuz olması sebebiyle, yine hostelde kaldık. Kaldığımız Casa Pepe hostel için tıklayınız. Hem merkeze çok yakın, hem de fiyat olarak çevredekilere göre daha uygundu. Ayrıca konaklamaya kahvaltı fiyatı da dahildi. Tavsiye ederim.

Akşam yemeği için dışarıya çıktık ve hostel yakınlarında bir mekana gittik. Burada nachos, pozole ve flautas yedik. Nacho'yu hepiniz biliyorsunuz mısır cipsi, pozole bir çeşit sebzeli/etli meksika yemeği, flautas ise tachonun arasına bir şeyler koyuyorlar ve üstüne de sos döküyorlar. Akşam yemeği iyiydi ben beğendim fakat aramızda beğenmeyen arkadaşlar da oldu. Biz kıyım yaparken bir arkadaşımız bizi izlemek durumunda kaldı. :D :D :D Yemek konusunda hassasiyetleriniz varsa Meksika'da muhtemelen sıkıntı yaşayacaksınız. Şöyle anlatayım, bu arkadaşımızla ilerleyen günlerde yemek yesin diye Burger King'e gittik ve ilk defa birisini Burger King'e götürdüm diye teşekkür aldım. Memleket yemeği gibisi yok. :P :P Bazen memleketi, memleketten 12000 km uzakta bir Burger King dükkanında buluyormuşsun. :D :D

Nacho


Pozole


Flautas


İlk gün olması ve geç saatlere ulaşmamız sebebiyle de hostele geri döndük. Bu arada saat 22:30'dan sonra sokaklar tenhalaşıyor ve pek güvenli değilmiş hissiyatı vermeye başlıyor. O hissiyata kulak verin. İlerleyen yazılarda yaşadığımız bir macerayı yazacağım ve nedenini anlayacaksınız. Uzun bir gün olmuştu ve yarın gezilecek bir çok yer vardı. Farklı bir ülkede bulunuyor olmanın verdiği huzurla gözlerimizi kapattık ve muhteşem bir ertesi güne uyandık. Yine ilerleyen yazılarda farklı bir ülkede olmanın vermiş olduğu sıkıntıyla gözlerimizi kapattığımız günleri de yazacağım. Bu seyahat bir hayli maceralı geçti. İlerleyen yazılarda görüşeceğiz.

Şimdilik hoşça, mutlulukla, huzurla ve sağlıcakla kalın.


GEZGİN ŞİŞKO


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Everest Ana Kamp Yürüyüşü - 1

Merhaba, Gece 2'de hostelden araçla alındık ve dünyanın en tehlikeli havaalanlarından olan Lukla Havaalanına uçmak üzere Katmandu merkez...