16 Aralık 2018 Pazar

Kahire Gezisi - 1

Herkese merhaba,

Sabah erkenden kalktık ve otobüse binmek üzere Hurghada otobüs terminaline gittik. Taksi ücreti olarak 20 EGP dedik.  Go-Bus isimli firmanın saat 08:00 otobüsüyle yolculuğa başladık ve yolculuk 14:30 'da Kahire'de ünlü Tahrir Meydanında son buldu. Yolculuk boyunca her yer çöldü. Çölden başka hiçbir şey yok. Kahire'ye girdiğinizde de sizi eski, yılların tozu üstünde, kum sarısı ve mistik bir şehir karşılıyor. Binalar bizim buradaki eski apartmanlara benziyorlar ama sarı olduğunu düşünün. Şehrin üzerinde bir kum bulutu varmışçasına, hava bile sarı gözüküyor.

Ben böyle şehirleri severim. Nitekim Kahire de hoşuma gitti. Burası fiyat olarak Hurghada'dan çok daha iyiydi. Hurghada'da 1 kutu kolaya 20 EGP öderken, burada gerçek fiyatın 5 EGP olduğunu öğrendim... Hatta şöyle ki, hosteli ararken altında bir büfe gördüm ve benim sevgili ananaslı Schweppes'imi 5 EGP'ye sattı. Akşam yemek yemeye çıktığımızda da yine alacaktım ki başka bir eleman duruyordu ve 20 EGP fiyat çekti. Ben '' sabah 5 EGP'ye aldık, ayıp vallahi. '' dediğimde, eleman özür diledi ve gerçek fiyattan verdi. Bu gerçek fiyatı yakalayınca da sürekli her şeyi oradan almaya başladık. Meğer her şey gayet uygunmuş.

Kahire Tahrir Meydanı ve Sokaklar




Kahire'de kaldığımız yer çok hoşuma gitti diyebilirim. Odadaki duş biraz hayal kırıklığı yaratmış olsa da, lokasyon çok iyiydi. Fakat size tavsiye edebileceğim kadar kaliteli değil. Yine de görmek isterseniz buradan görebilirsiniz. Bu arada burasının fiyatı gerçekten çok uygundu. Odalarımıza yerleştikten sonra hostelin sahibi Zehra ile tur için fiyat almak üzere görüşmeye başladık. İlk olarak taksicilerle savaşmamak adına Giza Piramitlerine bizi götürebilecek bir araç ayarlayıp ayarlayamayacaklarını sordum. Tur sattıklarını ve 3 kişi için 400 EGP'ye Giza Piramitler dahil + Sakkara Piramidi + Memphis + bir piramit daha olmak üzere fiyat verdi. Bana fiyat pahalı ve zaman açısından biraz kısıtlı geldiği için düşünmek istediğimi belirttim. Nil nehrinde botla akşam yemeği yiyebileceğiniz eğlenceli bir organizasyon olduğunu biliyordum. Bunun için fiyat sorduğumda da açık büfe kişi başı 450 EGP fiyat verdiler. Valla 1 yemek ve 2 dansöz görmek için o kadar parayı vermem mümkün değildi. Bu nedenle bunu direkt reddettim. Diğer teklif için önce yemek yiyip, düşünmemiz gerektiğini belirterek hostelden çıktık ve arkadaşlarımı Felfela isimli bir mekana götürdüm.

Burası Kahire'de ünlü bir yer ve yemekler olsun, atmosfer olsun, dizayn olsun çok güzel ve kaliteliydi. Kahire'ye giderseniz, kesinlikle buraya uğramanızı tavsiye ederim. Burada falafel, ful, babaganuş, tahin filan yedik. Bunların hepsi ünlü Mısır yemekleri. Tıka basa doyduk ve kişi başı 200 EGP gibi bir ücret ödedik ama inanın bu yer için değerdi. Sonuçta 1 kere geliyorsunuz ve atmosfer çok iyiydi.

Falafel ( Falafel ne ile yapılır muhabbetini az çok hepiniz biliyorsunuzdur. Mısır'da bakla ile yapılıyor fakat ben nohutlu olanı daha çok beğeniyorum.)


Babaganuş ve Tahin Salatası


Kıymalı Enginar ( Bu çok iyiydi )


Sebze Çorabı 


Felfela'dan çıktık ve Nil Nehrinin kıyısına doğru yürüdük. Köprüden geçtik, bir mekana oturduk ve bir şeyler içip güzel Kahire'yi seyre daldık. Binlerce yılın ağırlığı çöküyor insanın omuzlarına, böyle kadim ve etkileyici bir şehirde bulunuyor olmak, senden önce bu topraklarda binlerce yıldır yaşam olduğunu bilmek ve bu yaşamın kaynağını canlı kanlı önünde akarken görmek, beni derinden etkiledi ve çok hoşuma gitti.

Bu arada arkadaşlarla konuştuk ve otele dönüp Giza Piramidi turuna okey diyebileceğimize, taksicilerle savaşmaya değmeyeceğine karar verdik. Otele döndüğümüzde fiyat 600 EGP olmuş ve aracı da 1 Çinli ile paylaşmak durumunda olduğumuzu öğrenince, benim sinirlerim zıpladı. Almayacağımızı söyledim ve ertesi sabah maceralı bir yolculukla Giza Piramitlerine gitmeye karar verdik.

Odalarımıza çekildik. Hayatımda gördüğümüz en acayip banyoda yıkandım... Acayip çünkü, odanın bir köşesini derme çatma bir duş yapmışlar. Aslında orada duş yokmuş fakat sonradan eklenmiş :D :D Böyle tuhaf bir yer işte Mısır. Biraz Hindistan gibi ama değil gibi de. Uzun ve yorucu bir günün ardından, korna sesleri eşliğinde, sevgili Kahiremde uykuya daldım. Ertesi gün için çok heyecanlıydım. Mısır'a gelmemdeki amaçlardan bir tanesini daha tamamlayacaktım ve Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde '' Üçü beraber Kaf Dağı gibidir. '' dediği güzellikleri görecek, ayağını bastığı topraklara ayak basacaktım.

Bir sonra ki yazıda görüşmek dileğiyle hoşça, mutlulukla, huzurla ve sağlıcakla kalın.


GEZGİN ŞİŞKO

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Everest Ana Kamp Yürüyüşü - 1

Merhaba, Gece 2'de hostelden araçla alındık ve dünyanın en tehlikeli havaalanlarından olan Lukla Havaalanına uçmak üzere Katmandu merkez...