7 Mart 2019 Perşembe

Kahire Gezisi - 3

Herkese merhaba,

Sabah erkenden kalktık, kahvaltımızı ettik ve yine yollara düştük. Sarı bir şehir Kahire, eski ve huzurlu bir yer diyebilirim. Kahire'yi bir müzik aletine benzet deseler, sanırım Ud'a benzetirim. Öyle dingin, öyle derinden bir sesi var. İnsanı içine çekiveriyor.

Bugün ilk durağımız Halil Rıfat Cami ve Sultan Hassan Cami oldu. Bu 2 cami yan yana ve oldukça heybetli bir güzellikleri var. Kahire'ye giderseniz uğramanızda fayda var. Camilere girişte 60 EGP ücret ödüyorsunuz. Ben ödememek için '' Yahu biz de müslümanız ehe ehe '' dediysem de olmadı... Yemediler!

Halil Rıfat Cami ve Sultan Hasan Cami



Buranın ardından Kahire Kalesine geçtik. Fakat harita üzerinde yakın gözüken kaleye gitmek için taksiye binmeniz gerekiyor. Çünkü camilerin olduğu taraftaki kapı kapalı. Taksi ile diğer kapıya gitmek için 20 EGP ödeyeceksiniz ve Selahaddin Eyyubi'nin yaptırdığı yüzyıllardır Kahire'nin tepesinde duran ve onlarca savaş görmüş Kahire Kalesine girebilirsiniz artık. Kahire Kalesinin dili olsa da konuşsa neler anlatır acaba diye düşünmüyor değilim... Keşke bazı yapılar konuşabilseydi. Belki konuşuyorlardır da biz yeterince anlayamıyoruz, bilemiyorum. Kaleye giriş ücreti 100 EGP ve içeride bir çok yapı var. Ben en çok Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın yaptırdığı cami'yi görmek için gittim diyebilirim. Fakat biraz kızdım doğrusu. Çünkü cami resmen harap halde. Osmanlı'dan sonra ki Mısır tarihine bakarsanız Kavalalıların ne kadar önemli bir yer tuttuğunu görebilirsiniz. Cami de, Kahire'de ki bu formda gördüğüm nadir camilerden birisiydi. Nasıl bu kadar bakımsız olabiliyor, anlamakta güçlük çektim. Ne olursa olsun, tarih bu... Tarihle intikam mı alınır? Ne kadar kızdıysam fotoğraf filan çekmemişim :D :D

Kaleden çıktık ve El Ezher Park'a gittik. Yine taksi ile gitmek zorunda kaldık. Çünkü niye gitmeyelim :D :D Zaten ucuz ve 3 kişiyiz. Taksi ücreti 50 EGP tuttu. Parka giriş ücreti de 15 EGP. Değer mi? Değer, hem de sonuna kadar değer. Kahire'de en beğendiğim yerlerden birisi bu parktı. Keyifle vakit geçirebileceğiniz, sessiz sakin ve nezih bir ortamı vardı. İçinde çok güzel restoran ve kafeler de var. Hoşunuza gideceğinden eminim. Parkın ardından ismini aldığı El Ezher Cami'ne geçtik. El Ezher'i az çok İslam camiasından bilirsiniz. Hani şu en ünlü İslam alimlerinin çıktığı, 10-15 yıl öncesine kadar din ile ilgili neredeyse tüm önemli kararların alındığı yer.

El Ezher Cami



Cami'ye girerken sizi hicap kurallarına göre modifiye ( bknz yukarıdaki fotoğraf ) ediyorlar. Kadınlara çarşaf giydiriliyor. Pantolon varsa hemen kapıda çeviriyorlar. Etek, çarşaf filan giydiriliyor. İçerisi gerçekten huzur vericiydi. Kahire'de gördüğüm en temiz yerdi. Bembeyaz fayanslarla döşeli bir avlu, avlunun 4 yanında kapılar ve içeriye girdiğinizde, gruplar halinde hocalarının etrafına oturmuş sohbet eden, dinleyen öğrenciler görüyorsunuz. Burada biraz zaman geçirdikten sonra Han El-Halili'ye geçtik. Eskiden Mehmet Akif Ersoy'un ve edebiyat dünyasından bir çok yazarın zaman geçirdiği El Fishavi isimli kafede oturup bir kahve içtik. Ben içmedim ya kahve sevmem... Ben ananaslı schwepper içtim. Dünyanın en güzel içeceği bu demiş miydim? Demişimdir muhtemelen ama çok güzel yaaa! Daha sonra İslamik Kahire'nin en ünlü caddesi olan Moez caddesini yürüdük ve bu bölge çok hoşuma gitti. Çok eski, mistik bir havası vardı. Ardından metroya bindik ve otelimize doğru yola koyulduk. Metro ücreti 3 EGP ve gayet uygundu. Otelimize kısa bir sürede ulaştık.

Bu yorucu günün ardından yatağa uzandım ve dinlenirken, bir anda hayatımda duyduğum en güzel Kur'an sesini işittim. Yerimden kalktım, balkonun kapısını açtım ve bir sandalye çekip oturdum. Kahire sokaklarını ve bu güzel sesi dinledim bir süre. Bir ara sesi videoya almaya çalıştım ama tekrar dinlediğimde, ne o tınıyı ne de o an ki duyguyu hissedebildim. Bazı şeyler yerinde ve zamanında güzel oluyor. Dua bittiğinde yatağıma döndüm ve uykuya daldım.

Uzun bir süredir yazamıyorum. Meksika seyahatine gittim. Bir sonra ki seri yazım Meksika ile ilgili olacak. Öncelikle son Mısır yazımı da tamamlamam lazım :) Kısa bir sürede tamamlarım ve Meksika anılarımı yazmaya başlarım. Neler oldu neler :D :D :D

Bir sonra ki yazımda görüşmek üzere hoşça, mutlulukla, huzurla ve sağlıcakla kalın.


GEZGİN ŞİŞKO

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Everest Ana Kamp Yürüyüşü - 1

Merhaba, Gece 2'de hostelden araçla alındık ve dünyanın en tehlikeli havaalanlarından olan Lukla Havaalanına uçmak üzere Katmandu merkez...