12 Kasım 2017 Pazar

Sahra Çölüne Giden Yollar

Herkese Merhaba,

Sabah erkenden kalktım. 80 euro ödediğim 3 gün 2 gecelik tur için riad'dan alınmayı beklemeye başladım. Saat 07:30 civarında geleceklerdi. Riad'da kahvaltı saati 08:00 ile 10:00 arasındaydı fakat saatin erken olmasına rağmen kahvaltı hazırladılar. Bu hareketleriyle benden 10 puanı kaptılar diyebilirim.

Riad çalışanlarından Mehdi ve Mathilda geleneksel bir fas kahvaltısı hazırladılar. Riad'da kalan 2 kişi daha tura katılacaktı. Beraber kahvaltı eşliğinde muhabbet ettik ve İspanya'nın Bilbao şehrinden geldiklerini öğrendim. Onlar dönüşte Marakeş'e değil de Fes şehrine geçeceklermiş ve tur'u bu şekilde satın almışlar. Tur'u satın alırken böyle bir seçeneğinizin de bulunduğunu bilmeniz iyi olacaktır. Planlarınızı buna göre yapabilirsiniz. Fes şehrinden de Kazablanka'ya tren bulunuyor. Yani ulaşım her şekilde kolay.

Kahvaltımızı yapıp muhabbet ederken, bizi almaya geldiler ve yola koyulduk. Satın aldığım tur'a 3 gün 2 gece konaklama, sabah / akşam yemekleri ve ulaşım dahildi. Önce hepimizi Kutubiye Cami yakınlarında bir yerde topladılar. Tur'a katılacak diğer kişiler de yavaş yavaş gelmeye başladı ve 08:30 gibi yola çıkabildik. Tur'da ben dahil 3 kişi yalnız gezgindi. Diğer herkes çift olarak gelmişti :D :D :D 2 çiftimiz İspanyol, 1 çiftimiz İngiliz, 1 çiftimiz Letonyalı, 1 çiftimiz Sri Lankalı, 1 çiftimiz ise yarı Fransız yarı Faslıydı. Yalnız gezginler takımında ise; 1 Avusturyalı, 1 İspanyol ve şahsım yolculuk ediyorduk. Fıkra gibi bir durum yani :D :D :D Araçta bulunanlardan da anlaşılacağı üzere Fas'ta çok fazla İspanyol var. Her yerde İspanyolca ve Fransızca duyabiliyorsunuz. Eğer bu 2 dilden birisinde veya ikisinde de pratik yapmak istiyorsanız, rotanız Fas olmalı...

İlk durağımız Atlas Dağlarıydı. Coğrafya derslerinden aşina olduğumuz Atlas Dağlarının zirve noktasını gördük. Dağları geçmeniz, ilk tırmanışa başlamanızdan itibaren yaklaşık olarak 4-4,5 saatinizi filan alıyor. Araçla dağa tırmanmanın ardından iniş, yolu bilmeyenler için tehlikeli ve baş döndürücü olabilir. Zaten bu 4 saat süre yolu bilenler için geçerli. Yolu bilmiyorsanız ve kendi aracınızla gitmeyi planlıyorsanız, 5-6 saati gözden çıkarmanız gerekebilir.

Atlas Dağları




Atlas Dağlarından indikten sonra vadilerden geçmeye başlıyorsunuz ve gerçekten mükemmel manzaralar ile karşılaşıyorsunuz. Fas'ın bu kadar yeşil bir yer olabileceğini tahmin etmiyordum. Bu güzel manzaralar eşliğinde yolculuk etmenin ardından bir çok filmin çekildiği, Aid Benhaddou isimli bir kasabaya ulaştık. Burası çok güzel ve hoş bir kasabaydı. Unesco tarafından koruma altına alınmış bu kasaba, eski kervan yollarının üzerinde bulunuyormuş. Tuz madeni bulunan bir dağın yamacına kurulmuş. Tarihi dokusu neredeyse hiç bozulmadığı için de bir çok film ve dizi burada çekilmiş. Arabistanlı Lawrance, Indiana Jones, Gladyatör, Cennetin Krallığı, Prince Of Persia ve Taht Oyunları ( Game Of Thrones ) en bilinenleri diyebilirim. Bu arada köyü gezmek için rehber ile takılmanıza gerek yok, rehber ücret olarak 35 Dirhem para alıyor. Bu tutar tura dahil değil. Çok büyük bir rakam olmadığı ve gruptakilerle de kaynaştığımız için ayrı takılmak istemedim, ücreti ödedim. Siz isterseniz bu tutarı ödemeyerek, kasabayı kendiniz gezebilirsiniz.

Aid Benhaddou Kasabası






Burada bir öğle yemeği yedik. Aşağıdaki manzarayı görüp fotoğraflamamaya da içim elvermedi :D :D :D Bim her yerde arkadaşlar. Bim bir dünya markası, kabul edin artık şunu :D :D :D İlk defa bu fotoğrafı çektiğim yerin az ilerisinde Türkçe konuşan insanlar ile karşılaştım. 1 çift gördüm ve selam verdim. Onlarda selam verdiler ancak muhabbeti fazla uzatmadan ayrıldılar. Öyle soğuk bir selamlaşma oldu yani...

Bim Forever :D


Ardından araçlara tekrar bindik ve konaklayacağımız yere doğru yola çıktık. Konakladığımız yer dağın tepesinde, bir vadi içerisindeydi. Dades Gorges denilen vadi çok etkileyici manzaralara sahip, bölgede onlarca otel bulunuyor. Bizim kaldığımız otel, pek güzel bir otel değildi fakat daha kötü yerlerde görmüştüm. Odalarımıza yerleştik, Bard isminde İspanyol arkadaş ile aynı odayı paylaştık. Akşam olunca vadide hiç ışık olmaması sebebiyle ve şehir merkezlerinden de uzak olmamız sebebiyle gökyüzü yıldız doluydu. Çok hoş ve etkileyici bir manzaraydı.

Dades Gorges 



Otel Balkonundan Manzaramız


Akşam yemeğimizi yedik. Faslı ve Fransız olan çiftimiz ile aynı masadaydık. Faslı olan çocuğun ismi Ahmet'ti ve kız arkadaşı da Fransa'dan gelmişti. Kız arkadaşı ismini söyledi ama şimdi buraya anladığım ismi yazmaya kalkarsam ortaya çok komik şeyler çıkar... Şokomel filan gibi bir şey anladım ben... Zaten 4. veya 5. telaffuz çabamda, kız artık bıkmış bir surat ifadesiyle; tamam aq sen söyleme modunda bir bakış attı :D :D :D Ahmet'le çok iyi anlaştık, bir süre muhabbet ettik. Ardından odama geri döndüm. Yemekte ne mi vardı? Tabii ki Tajin!

Geç saatlere kadar balkonda uzanıp, yıldızları izleyerek müzik dinledim. Yıldızlar buradan böyle güzel gözüküyorsa, kim bilir çölde ne kadar güzeldir diye düşünüyordum. Neyse ki sorularımın cevaplarını 24 saat sonra öğrenebilecektim. Bugün bir sürü yeni arkadaş edinmiştim. Hepsi de çok iyi insanlardı. Yolculuğa da hem yeni insanlar tanımak hem de yeni yerler görmek için çıkmıyor muydum? Yattığım yatak çok rahat değildi ama ne önemi vardı ki? Kendi güvenli alanını terk etmedikten sonra ve kendini zor durumlara sokup, bu zor durumlardan çıkmaya çalışırken edineceğin tecrübelerle egonu törpülemedikten sonra ne anlamı vardı seyahat etmenin? İnsanların gözlerindeki mutluluğu, hüznü, çaresizliği, umudu göremiyorsanız eğer, yeterince göze bakmamışsınızdır. Seyahat etmek sadece gezmek ve yapılması gereken şeyleri gerçekleştirmek değildir. Kendi içinizde de bir yolculuğa çıkmak için, konfor alanınızı terk edin ve zor durumlara girin. Başınızı belaya sokun demiyorum. Mesela seyahat ederken lüksü tercih etmeyin, varsın restorandan değil de halkın yemek yediği köhne bir dükkandan yemek yiyin, rahat yataklarda yatmayıverin, hostellerde kalmayı deneyin, Taksiye binmeyin otobüse ve trene binin. Yolculuk süresince ne kadar çok insanın hayatına dokunabilecekseniz, o kadar iyidir. Söylediklerim zor mu? Sen gerçekten istedikten sonra ne kadar zor olabilir ki? Cesaret etmek için kimseden bir şey beklemeyin. Sadece gidin ve hayallerinizi gerçekleştirin. Hayatı biraz da kendiniz için yaşayın ve mutlu olun. Zaten siz mutlu olunca, çevrenizdekiler de mutlu olacaktır. Mutluluk ve kahkaha bulaşıcıdır :) :)

Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle hoşça, mutlulukla, huzurla ve sağlıcakla kalın...


GEZGİN ŞİŞKO

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Everest Ana Kamp Yürüyüşü - 1

Merhaba, Gece 2'de hostelden araçla alındık ve dünyanın en tehlikeli havaalanlarından olan Lukla Havaalanına uçmak üzere Katmandu merkez...