Ülkemizin içerisinden geçiyor olduğu böyle bir dönemde, gezi yazısı yazmanın mantıksız olacağını düşünmem sebebiyle, herhangi bir yazı yazmadım... Bu zor dönemi de ülkemizin aşabileceğinden hiçbir şüphem yok. Bu sebeple normalleşme sürecinin başladığı şu günlerde, yazılarıma devam edebilirim diye düşünüyorum.
Öncelikle sabah erkenden Kyoto merkez istasyonundan, Hikari hızlı treni ile Himeji'ye geçtik. Burada Japonya'nın en güzel kalelerinden birisi olan Himeji Kalesini görme fırsatı elde ettik. Aslında rotamız Okayama şehriydi fakat, şehre geçmeniz için Himeji'de aktarma yapmanız gerekiyor. Burada 2 - 2,5 saat gibi bir süre aktarma süresi geçirmeniz gerekiyor. Zaten istasyona girerken, o kocaman güzelim kaleyi görüyorsunuz. Sizi kendine doğru çağırıyor. Bembeyaz ve muhteşem bir yapı... Muhakkak gezip görmenizi ısrarla öneriyorum. Her saniyesine değecek :) :) Ben bunun garantisini veriyorum :D :D :D Bu arada 2 saat gerçekten yeterli bir süre, emin olun az değil!
Himeji Kalesi
Bu güzel kalenin ardından istasyona doğru tekrar yürüdük ve zamanı gelen trenimize binerek, asıl hedef olan Okayama şehrine geçtik. Bu şehre gelme sebebimiz; onlarca çeşit bitkinin olduğu ve içinizi muhteşem bir huzur duygusunun kapladığı Korakuen Bahçeleriydi.
Şehre adım attığınızda, küçük sevimli bir yer olduğunu hemen anlıyorsunuz. Gördüğüm en eski tramvay buradaydı. Çantalarımızı hostele bıraktık ve ardından tramvay ile Korakuen Bahçelerinin olduğu yere gittik. Bahçenin giriş kapısının karşısında, Okayama Kalesi bulunuyor. gitmişken kaleyi de görmeden dönmeyin ;) ;) Gerçi Himeji Kalesi ile karşılaştırıldığında kalecik diyebiliriz :D :D :D Olsun olsun siz yine de görün...
Okayama Kalesi ve Korakuen Bahçeleri
Korakuen bahçelerinde içimizi huzurla doldurduktan sonra yürüyerek hostele gitmeye karar verdik. Yolda yine bir Sushi Bar gördük. Sushi canavarı arkadaşım ile yine daldık içeriye :D :D Döne döne içeriye girdi ve bütün sushileri yedi bitirdi! Bende yedim ama çıkışta markete uğrayıp, yumurtalı ketçaplı onigiri almaktan kendimi alıkoyamadım. Çok lezzetli yaaa lütfen deneyin, nolursunuz deneyin :D :D :D
Ardından hostelimize gittik. Huzur dolu bir gece geçirdik. Tabii yatmadan önce, odamızdaki Endonezyalı arkadaşlar ile biraz muhabbet ettik. Bu arada hostelin adını vermiyorum. Çok memnun kaldığımı söyleyemem, Bulmak bir hayli zor oldu ve diğer hostellere nazaran biraz vasattı. Her neyse uyuyacak sıcak bir yerdi işte problem yok.
Ertesi gün Hiroshima'ya doğru yola çıkacaktık. Huzur değilde, hüznün tadına bakacaktık. İçimizde buruk bir hüzün ile sokaklarda dolaşacak, ardından Miyajima Adasına geçecektik. Hüznümüzü çekip alacaktı bu ada... Bizi yeniden huzurla paketleyip, yatağımıza doğru yolcu edecekti.
Hoşça, mutlulukla ve sağlıcakla kalın...
GEZGİN ŞİŞKO
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder